Yaşam, çevremizin bizim için çizdiği noktaları birleştirerek başladığımız ve kendi ayak izlerimizle asıl yönünü ve şeklini belirlediğimiz, bize sunulanlarla seçimlerimizin, seçimlerimizle de sunulanların sürekli şekillendiği, bazen yürüdüğümüz, bazen koştuğumuz, bazen kenarında oturup geçenleri izlediğimiz, kimini sevsek, kiminden pek hoşlanmasak da hepsi bize ait olan, hepsi bizi biz yapan yollardan oluşan, çocuk kitaplarında takip edildiğinde sonunda ortaya bir desenin çıktığı haritalar gibidir. Seçimlerimiz farklılaştıkça ortaya birbirinden çok farklı desenler çıkabilir. Arada amacımızdan, yolumuzdan küçük sapmalar olsa da, büyük resim ortaya çıkarmak istediğimiz desene uyuyorsa her şey yolunda demektir. Önemli olan toplumun ya da ailemizin beklentisiyle değil, gerçekten bizim kimliğimiz, özümüzle uyumlu olan deseni bulmamızdır. Çocuk yetiştirirken de en önemli unsurlardan biri çocuğumuzun kendi yollarını belirlemesi, kendi desenini çizmesi için ona gerekli ve yeterli çevreyi sağlamaktır. *Çünkü yaşam sadece yıllardan değil, aynı zamanda gidilen, seçilen ya da çizilen yollardan oluşur. Ebeveynlere düşen görev ise bildikleri yollarda rehberlik etmek, yeni yollar oluşturmaları için çocuklarını teşvik etmek, yolda yaşanan olumsuzluklar karşısında çocuklarının yanında olmaktır.

 

Çok sayıda noktayla dolu bir kağıt düşünün… Bu noktaların hangisini birleştireceğimiz ve nasıl bir şekil çıkaracağımız bize bağlı. Hayatın ilk yıllarındaki çizgilerimizin çoğu ailelerimiz, çevremiz tarafından yönlendirilir. Peki sonra? Sonrasında da o güne kadar gördüğümüz ve yapabileceğimize inandığımız desenleri çizme eğiliminde oluruz. Ne kadar çeşitli yollar deneme fırsatımız olursa kendi haritamızı o kadar iyi keşfeder ve kendi desenlerimizi ortaya çıkarırız. Bununla birlikte ortaya çıkardığımız figürün ne olduğu kadar, ne kadar bize ait olduğu, bizi yansıttığı da yaşam tatminimizi belirler. Aynı durum çocuklarımız için de geçerlidir.

 

İşte bu noktada çocuklarımız için yapmamız gereken şey öncelikle elimizden geldiği oranda spor, sanat ve yaşlarına uygun düzeyde bilim alanlarında farklı bilgi ve deneyimlerle karşılaşmalarını, bu alanlarda merak duymalarını ve merak ettikleri konularda soru sorma ve araştırma becerileri edinmelerini sağlamaktır. *Sormak, sorgulamak ve bunu çocuklarımıza öğretmek önemlidir çünkü yolun ilerisinde ne olduğunu sormayan sorgulamayanlar efsanelere inanır ve hep başkalarının peşinden giderler. Ancak soru sormayı bilen merak eder, merak eden araştırır, araştıran keşfeder… Tüm bu merak ve sorular, yaşadıkları yaşlarına uygun tüm deneyimler ve karşılaştıkları yine yaşlarına uygun olan tüm bilgiler çocuklarımızın hayatlarındaki farklı noktaları oluşturacaktır.

 

Ebeveynlerin bu noktaları koyduktan sonraki görevleri ise bunları birleştirip, yollar oluşturmayı ve hangi yolun kendisine uygun olduğunu bulmayı çocuklarına öğretmektir. Bu birincisinden daha zorlu bir görevdir çünkü ne kadar fazla sayıda farklı yaşantı, bilgi, merak edindirseniz de çocuklarımızın -yukarıda da belirttiğim gibi- mutlu bir yaşama sahip olması için ortaya çıkan desenin çocuklarımızın kendi gerçekliğine uygun olması da büyük öneme sahiptir. Bu aşamada ebeveynin nerede durduğu, çocuğa nasıl bir desen çizmeyi öğrettiği, kendi yollarını bulmaya ne kadar teşvik ettiği kritik bir önem taşır çünkü pek çocuk, erişkin birer birey olduğunda da aynı örüntüyü sürdürme eğiliminde olacaktır. Bununla birlikte noktalar hiç bitmez ve yollarınız ne kadar sınırlanmış olursa olsun, bu sınırların dışına çıkmaya karar verdiğinizde -belki bazı durumlarda biraz yardım da alarak- her zaman yeni figürler oluşturma imkanınız vardır.

 

Belki takip etmişsinizdir, bugüne kadar bize evren hakkında bilgi veren Hubble teleskobu yerine ondan daha gelişmiş bir teleskop olan, geçmişin ışık yansımalarını da yakalayarak dünyanın oluşumuyla ilgili bile bilgi vereceği düşünülen WEBB dünyadan 1.5 milyon km öteye fırlatıldı. Bu teleskop 2022 yılı içerisinde yolunu tamamlayıp yörüngeye oturacak ama o başarsın ya da başaramasın sürecin 1990’larda başladığını göz önünde bulundurunca araştırmacıların yolculuğu şimdiden 30 yılı aştı ve gelecek on yıllarda da devam edeceğini düşünürsek daha çok uzun süreceğe benziyor. Yani sadece teleskop için değil araştırmacılar için de çok farklı bir yol, farklı bir yolculuk… Bu ve benzeri tüm yeni yolları çizmek cesur olmak ve çalışmak kadar, daha fazlasını, farklısını hayal edebilmeyi ve istemeyi, yeni sorular üretebilmeyi gerektiren birer süreçtir. Düşünen, soran, yeni fikirler üretmekle ilgili cesaretlendirilen, okumayı ve keşfetmeyi seven, merakı ve bilgiye ulaşma isteği ödüllendirilen beyinler bu yeniliklerin içinde olabilir. Bu yolculuğa dahil olan çok sayıda ülke vatandaşı bulunmakta. Her ne kadar henüz bizim ülkemiz şimdilik bu projede yer almasa da gençlerimize kendi yollarını çizerken fener olur, haritalarını oluşturup kendi yolculuklarını başlatmaları için onlara destek olursak kim bilir belki bir gün bizim ülkemizin gençlerinin de böyle projeleri olur, yolları uzaya, daha da önemlisi nesiller sonrasına kadar uzar.

 

Tüm bu nedenlerle çocuklarımızın sayfasına çok sayıda farklı ve güzel nokta koyalım. Onlara güzel figürleri göstermeye çalışalım. Çizerken elleri titrediğinde yanlarında olalım. Yanlış çizgilerde onları daha güzelini göstererek destekleyelim. Onlara sormayı dolayısı ile artık kendi noktalarını oluşturmayı öğrettikten sonra yetenek ve ilgileri doğrultusunda yapacakları seçimler ve denemelerle ilgili onları destekleyen, “biz öyle düşündüğümüz için” değil gerçekten onlara daha uygun olduğu için yaptığımız yönlendirmeler de onların kendi yollarını bulmalarını sağlayacaktır. Bu da oldukça önemlidir çünkü çağın gerekleri ve çocuklarımızın ihtiyaçları bizimkinden hep farklılaşacaktır ve biz bir noktadan sonra onların haritasında pusula olamayız ancak onlara kendi pusulalarını yapmayı öğretebiliriz.

 

Bu yazıda aktardıklarımı belki hep böyle yapıyordunuz, belki kısmen uyguladınız, belki de hiç denemediniz bilmiyorum. Ama yeni bir yıla giriyoruz ve bu yeni yollar denemek için çok iyi bir fırsat. O nedenle şimdiye kadar neyi, ne kadar yaptığımızı bir kenara bırakıp artık daha iyisi, daha güzelini yapmak için çabalayabiliriz. Bizler de geleceğe dokunan anneler ekibi olarak gerek eğitimlerimiz, gerek blog sayfasındaki yazılarımızla elimizden geldiğince yanınızda olmaya çalışıyoruz. Herkese sağlıklı ve güzel yıllar, birbirinden farklı ve keyifli, mutlu yollar diliyorum.

 

Doç. Dr. Ş. Gülin Evinç